Birleşmiş Milletler (BM), bireylerin banka hesaplarıyla bağlantılı küresel bir dijital kimlik sistemi getirmeyi planlıyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) geliş...
Birleşmiş Milletler (BM), bireylerin banka hesaplarıyla bağlantılı küresel bir dijital kimlik sistemi getirmeyi planlıyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) geliştirdiği sisteme benzeyen plan, BM’den üç yeni politika notunda özetleniyor. “Küresel Dijital Mutabakat, Uluslararası Finansal Mimaride Reformlar ve Dış Uzay Yönetişiminin Geleceği.” Brifinglerin amacı, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in “gelecek vizyonunu” ilerletmektir. Resmi adı “Ortak Gündemimiz” olan Guterres’in “vizyonu”, Eylül 2024’te “Gelecek için Zirve” adlı bir etkinlik sırasında yeşil ışık yakılmalıdır. Rapordan bazı alıntılar ise şöyle: Banka veya mobil para hesaplarıyla bağlantılı dijital kimlikler, sosyal koruma kapsamının sunumunu iyileştirebilir ve hak sahiplerine daha iyi ulaşmaya hizmet edebilir. Dijital teknolojiler, sosyal koruma programlarının tasarımında kaçak, hata ve maliyetlerin azaltılmasına yardımcı olabilir. Birleşmiş Miletler de tıpkı Dünya Ekonomik Forumu’ndaki (WEF) gayri resmi meslektaşları ile aynı dili konuşarak küresel dijital geleceği düzenlemekten bahsediyor. Seçilmemiş, tepeden kabullendirilen bir kuruluş olan Birleşmiş Milletler, bu küreselci gündemi tanımlamak için “uluslararası işbirliği” ve “ilkeleri, hedefleri ve eylemleri ilerletecek” “birçok paydaş” gibi ifadeler kullanıyor. Birleşmiş Milletler bu hedefi “açık, özgür, güvenli ve insan merkezli bir dijital gelecek” olarak tanımlıyor. Bununla birlikte, bu grupların öngördüğü şekliyle dijital gelecek, açık, özgür veya insan merkezli olanın tam tersi olacak. BM’nin gelecekteki bir küresel finansal sistem için “vizyonu”na gelince, bunun 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi ile uyumlu hale getirilmesi gerekiyor. Yani Great Reset Ajanda 2030’a uygun bir vizyon haline getirileceği aşikâr. Henüz kurulmamış olan “tepe organ” adı verilen bir organ tarafından yönetilecektir. Buradaki kilit aktörler BM Başkanı’nın yanı sıra G20 ülkeleri, Ekonomik ve Sosyal Konsey ve “uluslararası finans kuruluşlarının başkanları” olacaktır. Bu çerçevede BM, “Küresel Dijital Sözleşme” “vizyonu” görmektedir. Temel olarak amaç, görünüşe göre seçilmemiş bürokratlar tarafından merkezi olarak yönetilebilen bağlantılı bir ağa bağlı insanların, cihazların ve varlıkların olmasını sağlamaktır. Bu geleceği planlayanlar, herhangi bir olumsuz etkiden endişe duyduklarında, bunun potansiyel olarak herkesi etkilediğini düşünmezler – yalnızca “sivil toplum (…) veya sosyal yardımlardan dışlanan seçilmiş gruplar”. Bu arada WEF (Dünya Ekonomik Forumu) insanlığı dijitalleştirmeye yönelik kendi gündemini ilerletmek için önde gelen bir biyometri şirketiyle yakın zamanda ortaklık kurdu. İsveçli biyometri şirketi Fingerprint Cards, orta ölçekli işletmelerin bir araya geldiği WEF’in Yeni Şampiyonlar Topluluğu (The New Champions Community’s)’na büyük bir adım attı. WEF, dijital kimliğin biyometrik formlarını teşvik etmeye istekli ve teknolojinin “sosyal kapsayıcılığın” bir temsilcisi olarak hizmet edeceğini iddia ediyor. Yeni Şampiyonlar Topluluğu’nun programında, Dünya Ekonomik Forumu’nun Yaz Davos toplantısı sırasında 27-29 Haziran tarihleri arasında, Çin’in Tianjin kentinde yapılacak bir toplantı yer alıyor. Fingerprint Cards Stratejiden Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Charles Burgeat, bir bilgelik külçesi olduğunu düşündüğü şeyi aktardı: “WEF Yeni Şampiyonlar Topluluğu programının gururlu bir üyesi olarak, dijitalleşen yeni dünyada faaliyet göstermek için gereken değişikliklere olumlu katkıda bulunan, amaca yönelik bir şirket olarak tanınmak istiyoruz. “Bu Topluluğa katılarak, meslektaşlarımızla beyin fırtınası yapmayı ve fikir alışverişinde bulunmayı ve biyometri endüstrisindeki uzmanlığımızı getirmeyi dört gözle bekliyoruz.” Biometric Update‘in haberine göre, Parmak İzi Kartları (Fingerprint Cards) 2023’ün ilk çeyreğinde dalgalı sularda yüzerek 117 milyon İsveç Kronu (10,8 milyon $) gelirle 70 milyon İsveç Kronu (6,4 milyon $) zarar açıkladı. Ancak şirket, parmak izi biyometrisini 700 Android akıllı telefona entegre etmek ve ödeme kartları için 1 milyon biyometrik sensör modülü göndermek de dahil olmak üzere önemli kilometre taşlarına ulaşarak ilerlemeye devam etti. Xiaomi’nin Redmi K60‘ı, Parmak İzi Kartlarının ekran altı teknolojisine sahip ilk akıllı telefon olma özelliğini kazandı. Xiaomi Çinli bir teknoloji şirketidir. Halihazırda biyometrinin dijital duvar halısında bilgili olan WEF, sektöre öncülük etmeye devam ediyor. Örgüt daha önce Yoti’yi ortak bir koalisyona dahil etmişti. Sonuç olarak gelişmeler bize tüm dünyanın dijtal bir dünyaya geçiş için canla başla çalıştığı görülmekte. Ancak tamamen dijital geçiş ve nakit parayı tamamen ortadan kaldırmak, insanlığın elindeki son özgürlüğü de almaktır. Her ne olursa olsun, insanlar dijitale karşı olmasalar da tamamen dijitale geçişe karşı koymaları gerekmektedir. Yoksa özgürlüğünüz birçok alanda kısıtlanacak. Bunları sizlere defalarca anlattık. Karbon ayak izi, küresel ısınma, vatandaşlık puanı vs. gibi yaptırımlarla özgürlükleriniz dijital para üzerinden kısıtlanacak. Size verilen çipli kimlik kartları vardı hatırlarsınız. Bunları size verirken fingerlarınızı yani parmak ve avuç izlerinizi bile aldılar. Bunların hepsi çipli kimlik kartlarınızı ileride para hesabınız olarak daha doğrusu her şeyinizin yüklendiği bir kart olarak düşünün. Ve ortada nakit paranın kalktığını düşünün. İşte bizlere biçilen gelecek bu.