Hepatit taşıyıcıları belirli periyotlarla mutlaka doktor kontrolünden geçmeli, gerekli testleri yaptırmalı...
Hepatit taşıyıcılığı hastalık olmaksızın virüsün kan içinde bulunması anlamına gelir. Hepatit taşıyıcılığı kronik hepatite dönüşebilir. Hepatit taşıyıcıları sürekli doktor kontrolleri ile virüsün hastalığa dönüşüp dönüşm..
Hepatitin çok farklı türü vardır. Hepatit denince ilk akla gelen Hepatit A, Hepatit B, Hepatit C, Hepatit D ve Hepatit G gibi viral hepatitlerdir...
Hepatit karaciğerin iltihaplanmasıdır. Çoğunlukla enfeksiyondan kaynaklansa da enfeksiyon dışı nedenleri de vardır...
HIV oldukça hassas ve dış ortamda fazla yaşayamayan bir virüstür. Bulaşması çok kolay değildir. Kan yoluyla ve cinsel ilişkiyle bulaşır...
AIDS tedavisinde doğrudan virüsü yönetmeye yönelik antiviral ilaçlar kullanılır. AIDS ilaçlarının her biri virüsün çoğalma aşamalarından birini bloklamak için kullanılır. Son zamanlarda farklı aşamalara aynı anda etki ed..
AIDS'in pencere döneminde hastalık semptom vermeden sürer. Bu süreçte kişinin tedavi edilmemesi durumunda klinik tablo ilerler ve hastalık tehlikeli bir safhaya gelebilir...
AIDS tedavisinde erken teşhis çok önemlidir. Antiviral ilaçlar sayesinde kişinin yaşam kalitesinde ve yaşam süresinde önemli gelişme sağlanabilir...
HIV insan vücuduna girdikten iki-üç gün sonra çeşitli testlerle virüs tespit edilebilir. Şüpheli temasları olan kişiler mutlaka test yaptırmalı. Kesin olarak negatif olduğuna dair bir sonuç almak için şüpheli temastan so..
AIDS şüphesi olan kişilerin Elisa testini vakit geçirmeden yapması gerekir. Elisa testiyle kesin tanı konulamaz, Western Blot isimli doğrulayıcı testin mutlaka yapılması gerekir...
AIDS tamamen edilemez. Ama yeni tedavilerle kontrol altına alınması mümkün. AIDS'in tam anlamıyla tedavisi şimdilik söz konusu olmasa da son dönemde AIDS tedavisiyle ilgili önemli gelişmeler oluyor...
Kişinin bağışıklık sisteminin düşmesi nedeniyle AIDS'te vücudun farklı noktalarında enfeksiyon oluşabilir. Ağır ve uzun süren grip benzeri bir tablo AIDS'i düşündürebilir. Yüksek ateş, büyüyen lenf bezleri AIDS'in bulgul..
HIV'nin AIDS'e dönüşmesi kişiye ve virüsün tipine göre değişen bir durumdur. HIV ve AIDS aynı şey değildir. Son yıllarda yeni tedavilerle HIV'in AIDS'e dönüşme süresi son derece uzadı...
HIV, AIDS hastalığına neden olan virüsün ismi. Vücuda girdikten sonra birçok organı ve hücreleri tutar, bağışıklık sistemini yok eder. HIV ile enfekte olan kişilerde ağır bir tablo yoksa HIV pozitif demek yeterlidir..
IDS ilk kez 1980'lerin ikinci yarısında ortaya çıktı. Cinsel ilişkiyle ve kan yoluyla bulaşan AIDS bağışıklık sistemini zayıflatarak vücudu enfeksiyonlara karşı savunmasız hale getirilir...
Kanser tedavisi vücudun kaynaklarını tüketen bir tedavidir. Kolajen içeren kemik suyu, paça gibi besinlerin tüketilmesi tavsiye edilir, buna ek olarak tedavi olunan kanser türüne göre kokoreç, işkembe gibi yiyeceklerin t..
Radyoterapi ve kemoterapi gören insanların doğal ürünler ve yüksek oranda kolajen içeren ürünler tüketmesi önemlidir. Doğal ürünler aynı zamanda kemoterapinin yan etkilerini de hafifletir...
Yapılan cerrahi operasyonun niteliğine ve hangi organın ameliyat edildiğine göre hastanın beslenmesinin de ona göre düzenlenmesi gerekir...
Bugüne kadar yapılan araştırmalar kanser ile obezite arasında bir ilişki olabileceğini gösteriyor. Ama obezitenin direkt olarak kanseri tetikleyip tetiklemediği ya da kansere paralel ilerleyen bir hastalık olup olmadığı ..
Batı tıbbında et kansere olumsuz etki eder, ama o ülkelerdeki etlerin endüstriyel olduğuna dikkat çekmek gerekir, hayvanlar çok hızlı büyütülmüşlerdir ve paketlenilmiş şekilde tüketilen et ise çok fazla işlemden geçmişti..
Rafine zeytinyağı ya da rafine tereyağı, margarin gibi yağlara kıyasla kanser riskini azaltır. Ama tüketilen miktar itibariyle, iyileştirici değil, ancak koruyucu bir unsur olarak değerlendirilebilir...
Kafein ve kahve farklı şeylerdir, kafein direkt olarak kanseri tetiklemez, kahvenin içindeki diğer bileşenlerin ise kansere sebep olduğuna dair bir bilgi yoktur...
Katkı maddeleri direkt olarak kansere sebep olmaz, her biri ayrı ayrı test edilip onaylanır. Ama bir gıda içerisinde farklı katkı maddeleri bir arada kullanılabilir ve bu gıdalar gerekli testlerden genellikle geçmemiştir..
Kolesterol ve kanser arasındaki bağı anlamaya yönelik araştırmalar sonuç vermemiştir. Ama kolestrolü olan insanların kalp rahatsızlığı olma ihtimali daha yüksektir ve kalp hastası olan bir insanda kanser görülme riski da..
Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar tatlandırıcıların mesane kanserine sebep olabileceğine işaret eder ama insanlar için bu bulgu geçerli değil. Nişasta bazlı tatlandırıcıların tüketimi sınırlanmalı...
Sigara ve tütün tüketimi özellikle akciğer kanseri ve mesane kanserlerini olumsuz etkiler, diğer kanser türlerinde etkisi çok azdır...
Alkol tüketiminin kansere sebep olup olmadığını anlayabilmek için bileşimlerini incelemek gerekir...
Besinler kaliteli oldukları sürece kanser riskleri azdır. Önemli olan mümkün olduğunca az işlemden geçmiş besinler tüketmek...
Bugüne kadar yapılan değerlendirmelerde özel bir yiyecek grubunu kanserle ilişkilendirme çabasını öne çıkarıyor, oysa uzun raf ömrü olan besinlere içerdikleri koruyuculardan dolayı daha fazla dikkat etmek gerekiyor..
Kanser ile beslenme arasındaki bağlantı uzunca bir süre kötü beslenme, alkol tüketimi gibi konularla ilişkilendirildi, oysa tüketilen hayvanların yemleri, genetiği değiştirilmiş ürünler de göz önünde bulundurulmalı...