Vizyondaki 12. gününde 305 Bin sinema seyircisine ulaşarak yılın korku filmi olmaya ve serinin izleyici rekorunu kırmaya emin adımlarla ilerleyen Siccin...
Vizyondaki 12. gününde 305 Bin sinema seyircisine ulaşarak yılın korku filmi olmaya ve serinin izleyici rekorunu kırmaya emin adımlarla ilerleyen Siccin 4’ün yapım şirketi Muhteşem Film, filmin en çok konuşulan sahnelerinden birini paylaşarak izleyicilerine teşekkür etti. İzleyiciler tarafından Siccin 4 filminin kahramanı ilan edilen başarılı oyuncu Adnan Koç’un canlandırdığı Orhan karakteri, serinin üçüncü filminden sonra dördüncü filmine de damga vurmuştu. Orhan’ın Alim Hoca’yı camide ziyaret edip, akıl danıştığı ve Hz. Ömer’in kerametini dinlediği, “Kalpten kalbe açılan bir hat mümkün müdür?” sorusunun da cevap bulduğu sahne, filmin sosyal medya hesaplarından paylaşıldı. Bu sahne filmde en çok sevilen sahnelerden biri olarakta dikkat çekiyor. “Kalpten kalbe açılan bir hat mümkün müdür?” Orhan, ziyaret ettiği hocaya akıl danışarak, soru soruyor. Paylaşılan videoda da yer alan ve tüyleri diken diken eden Alim Hoca’nın verdiği cevap ise şöyle: “İki farklı zihnin veya ruhun arasında iman, fikir, yardım alış verişi mümkündür. Eski büyük alimlerin eskimez ifadesi ile "Minel kalbi ilel kalbi sebila..." Yani kalpten kalbe giden bir hattır bu. Bu da bir nevi ferasetin kerametidir... Hz. Ömer'in halifelik yıllarıydı. Takvimlerde hicretin yirmi üçüncü yılını göstermekteydi. Hz. Ömer Nihavend bölgesine bir ordu göndermiş, başına da Sâriye isminde bir zâtı geçirmişti. Halife her cuma olduğu gibi, o cuma da Medine'de Mescid-i Nebevi minberinde hutbedeydi. Hutbeyi okurken, üç defâ: “Yâ Sâriye dağa!” diye seslendi. Daha sonra ordunun habercisi geldi. Hz. Ömer sordu. O da şöyle anlattı: Ey Mü’minlerin Emîri! Mağlub olmuştuk. Biz o vaziyetteyken bir sesin üç defâ, «Yâ Sâriye dağa!» diye nidâ ettiğini duyduk. Bunun üzerine sırtımızı dağa verdik ve böylece Allah düşmanlarımızı hezîmete uğrattı!.. Tabiat kanunlarının yaratıcısı Allah olduğuna göre onların hükmünü değiştirmek de O'nun kudretindedir. Göklerin ve yerin hükümranlığı Allah'ındır. Allah, her şeye kadirdir. O'nun nezdinde mümkün olmayan bir şey yoktur.”
