Özgür bir insan nasıl yaşayacağını hiç düşünmez; çünkü nasıl yaşanmayacağını zaten bilir. Gerisi hikayedir. Şevkat harbidir, samimidir, sö...
Özgür bir insan nasıl yaşayacağını hiç düşünmez; çünkü nasıl yaşanmayacağını zaten bilir. Gerisi hikayedir. Şevkat harbidir, samimidir, sözünün eri, öfkesinin esiridir. Ancak yüreği pamuk kadar yumuşaktır ve hayatı hep pamuk ipliğindedir. Halden anlar, hatır sayar, zorda kalana yardım elini uzatır. Velhasılı, nesli tükenmiş bir mahalle delikanlısıdır o. Şevkat’in hatırını asla kıramayacağı Cevdet Bey bir gün ondan bir ricada bulunur. Ama ne ricadır bu! Bu ricadır zaten hikayemizi başlatan; Şevkat’i hayatının en zor sınavına atan. Cevdet Bey, Paris’ten dönen kızı Esin’i Şevkat’e emanet eder. Mertliğine güvenir , göz kulak ol, sahip çık kızıma der; mahallesine gönderir. Şevkat Yerimdar bu! Emanetse baş üstündedir, dünya yıkılsa halel getirmez üstüne. Gel gör ki bu emanet başkadır; güzeller güzeli bir kızdır. Adı Esin’dir, Şevkat’in hayatına belalı ama tatlı bir esin gibi gelmiştir işte. Garip, zor, belalı bir aşk hikayesi doğar derken… Bu aşkın doğuşu içindir zaten bütün olaylar…