Neden Yeşilçam Filmlerini Çok Sevdik

Neden Yeşilçamı Çok Sevdik?

#Yeşilçam bi mutlu sonlar silsilesi. 1980'e kadar çekilen filmler Türk sinemasının altın çağı olan Yeşilçam dönemine ait. Öyle ki 1960-70 yılları arasında toplam 1700 sinema filmi çekilmiş. Şimdikiler çok eğleniyor, komik buluyor; ama ülkenin yokluk çektiği o dönemlerde sinema yapmak büyük cesaret! Düşünsene dijital hiçbir şey yok! Makaralar para, tekrar çekmek büyük külfet! Senin de elinde milyonluk telefonla anca selfie çek! A ama yok, hepimiz Instagram ünlüsüyüz! İşte doğallık burada belki, oyuncu tek çekimde oyununu doğru vermek zorunda! Hatta şöyle de bi söylenti var, yönetmenlerin birbirlerine cakası, film boyunca ne kadar az makara harcadığı üzerinden dönüyormuş.

Köyden kente göç, kentlileşme sorunları, siyasal çalkantılar, kan davaları, töre cinayetleri, işsizlik, yokluk, kadın-erkek ilişkilerindeki çarpıklıklar, gerçek hayatta toplumsal krizlere sebep olurken hepsi bu filmlerin içinde var. Hepsi var, hepsi gerçek; ama şu da var! haklı olan kazanır, suçlu cezasını çeker! Ebediyette bile olsa aşıklar kavuşur. E her evde televizyon zaten yok, sinema orta direğin neredeyse tek eğlencesi. Bir de üstüne izleyici Yeşilçam yıldızlarını perdede kendi dertlerini çektiğini; ama elbet mutlu sona ulaştığını görünce, bu filmler çok tutulmuş. İşin içinde romantizm var, umut var, zarafet var ama en önemlisi adalet var.

Şimdi bi düşün annen Adile Naşit, sütçü dede Nubar Terziyan'ın getirdiği sütü kaynatmış sen de içiyorsun. Fıstık Sezercik'in olmuş. Gözü açık kapıcınız Kemal Sunal. Canın kardeşin Halit Akçatepe kapıda bozuk motorunu onarmaya çalışıyor. Komşu huysuz ihtiyar Hulusi Kentmen sabah çayını bahçede içiyor. Üvey ablan Ayşen Gruda yüzüne yine maske yapmış, uçağını sizin balkona kadar indirmiş olan sevgilisi Şener Şen'e el sallıyor. sevgilin Tarık Akan ay yok Cüneyt Arkın, benimkisi Tarık Akan olsun, ya da Murat Soydan da olabilir yok yok Ayhan Işık, dur ya Kadir İnanır. Senin de aşık olduğun kız Gülşen Bubikoğlu, Türkan Şoray ise sana hayran. Ayşecik sokakta dans ediyor Hayat Sevince Güzel diye, oradan Sadri Alışık geçiyor sokak köpeklerine selam durarak. Okula gidiyorsun müdür Münir Özkul, Ajda Pekkan çapkın kız arkadaşın, Erol Taş seni çocukken kaçırmış; ama yakalanmış cezasını çekmiş çıkmış, şimdilerde balon satıyor. Hayatın hep mutlu sonlara gebe, ufak sıkıntılarsa, etrafındakilerle bir arada olduktan sonra vız gelir tırıs gider!