100 g oda sıcaklığında tereyağı, 1 yumurta, 1 yemek kaşığı yoğurt, 1/2 su bardağı ince çekilmiş ceviz içi, 2 yemek kaşığı ince rendel...
MALZEMELER
100 g oda sıcaklığında tereyağı, 1 yumurta, 1 yemek kaşığı yoğurt, 1/2 su bardağı ince çekilmiş ceviz içi, 2 yemek kaşığı ince rendelenmiş parmesan peyniri, 1 avuç kıyılmış maydanoz, 1 tatlı kaşığı pul biber, 1 silme tatlı kaşığı Tuz, 1/2 çay kaşığı kabartma tozu, 2 su bardağı un.
*********************** Yaklaşık 2 haftadır ha hastalandım ha hastalanacağım, sanırım iyileştim, bu sefer kesin hastayım, yok yaa iyi gibiyim, aa yine hasta olmuşum şeklinde geziyorum. Hayatımda böyle saçma bir hastalık görmedim. Doğru dürüst hastalansam doktora gideceğim. Bu halimle doktora gitmeye utanıyorum, evden hasta çıkıp doktorun yanına iyileşmiş olarak varıp “niye geldin sen bir şeyin yok ki?” lafını duyacağım kesin gidersem. Mesela yarım saat boyunca hapşırıyorum, burnum akıyor, halsiz hissediyorum kendimi. Sonra arada nasıl bir geçiş oluyor onu anlayamadan birden hiçbir şeyim yokmuş gibi işime gücüme bakıyorum. Ertesi sabah baş ağrısı ve gözlerimde yanma hissiyle uyanıyorum, kahvaltıdan sonra geçiyor falan gibi can sıkıcı şeyler yaşıyorum.
Yasin’i de inandıramıyorum artık hasta olduğuma. Yalancı çobana döndüm. İlk birkaç gün meyve falan soydu, kahvaltı hazırladı; baktı sonu gelmiyor, meyveleri soymadan elime tutuşturmaya başladı. Günlerim bağışıklık sistemini güçlendirdiği iddia edilen yiyecekleri sıra sıra tüketmekle geçiyor. Belki de hatam burada aslında. Bağışıklık sistemime arka çıkmasam, hastalansam şimdiye iyileşme aşamasına geçmiştim. Yine de böyle bir risk almayı da gözüm kesmiyor. Duymaktan en çok rahatsız olduğum seslerden biri hapşırık sesidir, ses bana ait olsa bile. Tırnakla tahta çizilmesinden ile daha fazla rahatsız eder beni. Hastalanırsam hastalığı Yasin’e bulaştırma ve sonrasında onun hapşırıklarını dinleme ihtimalim de var. Ben yine aynen devam edeceğim sanırım.
