İnsanlar bir şeyin değerini ne yazık ki kaybedince anlıyor. Mesela, kimse görmeyene kadar gözünün, duymayana kadar kulaklarının ve konuşamayıncaya...
İnsanlar bir şeyin değerini ne yazık ki kaybedince anlıyor. Mesela, kimse görmeyene kadar gözünün, duymayana kadar kulaklarının ve konuşamayıncaya kadar dilinin değerini anlayamaz. Çünkü var olanın değerinden çok olmayanın değeri daha ağır basar. Poyraz birkaç gündür farklı duygular beslediği Elif'e açılmaya karar verir. Daha önce hiç konuşmadığı Elif''in bu sırada sağır ve dilsiz olduğunu anlar. Onu, onun gibi olarak tanımak isteyen Poyraz, konuşmadan küçük kartonlara yazdığı yazılarla iletişim kurar. Zor da Elif'in gönlünü kazanan Poyraz, hayatının belki de en heyecanlı ve anlamlı bir gününü yaşar. Hiç konuşmadan ve hiçbir şey duymadan onunla, onun gibi bir gün geçirir. Ve bu bir gün, diğer bütün günlerin sadece başlangıcıdır... Ama, hiçbir şey aslında görüldüğü gibi değildir....