Etsiz Çiğ Köfte Tarifi

Malzemeler:
2 su bardağı çiğ köftelik bulgur,
1,5 su bardağı domates rendesi veya 3 adet domates (rendelenecek),
1 adet soÄŸan,
4 diş sarımsak,
1 su bardağı haşlanmış mısır,
1/2 çay bardağı sıvı yağ,
1 yemek kaşığı domates salçası,
1 yemek kaşığı biber salçası,
1/2 su bardağı ceviz,
1/2 su bardağı fındık,
1 avuç maydanoz yaprağı
5 yemek kaşığı isot,
1 yemek kaşığı pul biber,
1 yemek kaşığı yenibahar,
2 tepeleme tatlı kaşığı tuz,
Servis için nar ekşisi veya limon.

***************************

Acı yemeye sonradan alışmış olsam da Çiğ köfteyi hayatım boyunca yemişim gibi seviyorum. Bu yüzden en büyük hayallerimden biri evde kendi Çiğ köftemi yapabilmekti. Ama etli, gerçek Çiğ Köfte değil tabi ki. Şimdilerde her köşe başında satılan Etsiz çiğ Köfte. Artık "çiğ" Köfte demek biraz yersiz olabilir belki. Sonuçta eskisi gibi çiğ et kullanılmıyor. Ama ağız alışkanlığı işte.
Aklıma gelmişken bir de genel kültür bilgisi vermeden geçmeyeyim. Çiğ köftenin ilk kez İbrahim peygamberin annesi tarafından, kıtlık döneminde bulgur ve ceylan etini taşla döverek yaptığı söylenir. Rivayete göre Nemrut'un verdiği hiç bir evin bacasının tütmeyeceği emri üzerine ateşsiz yemek pişirilmeye başlanır.
Böyle anlatıldığında kulağa o kadar da kötü gelmiyor. Ama ben etli çiğ köfteyi düşündüğümde bozulmaya yüz tutmuş etlerin, hatta belki de normalde yemediğimiz hayvaların etlerinin çekilip döşü kıllı bir amca tarafından bulgurla yoğurulduğu bir görüntü geliyor gözümün önüne. Bu yüzden benim gibi hijyen ve gıda güvenliği konusunda hassas insanlar için iyi oldu bu et kullanımının yasaklanması. Ben bu yasaktan sonra çiğ köfte yemeye başladım zaten. Her ne kadar çiğ köfte, kullanılan malzemeler ve hijyen konusunda en az güvenilir gıdalar arasında yer alsa da tanınan zincir markalar tercih edildiğinde bu risk azalmış oluyor bence. Bu yüzden ya bildiğiniz, güvendiğiniz yerden alacaksınız çiğ köftenizi ya da artık evde yapacaksınız.
Dedim ya benim en büyük hayallerimden biriydi evde çiğ köfte yapmak. Bunun için birkaç denemem oldu öncesinde. Ama sizinle paylaşmadığımdan da anlayacağınız üzere başarısız oldu. Dışarıdan bakıldığında çok basitmiş gibi görünüyor. Bulgur, salça ve isotu karıştırınca olacakmış gibi geliyor. Ama o zincir çiğ köfteciler içine ne koyuyorlarsa o tadı yakalamak inanın imkansız.
Çiğ bulguru salça ve rendelenmiş domatesle yoğurarak yumuşatmaya çalışmak daha da imkansız (eski denemelerimden biliyorum). O yüzden bu sefer bulguru tam anlamıyla pişirerek yaptım. Çokta iyi yaptım kendimi yormamakla. İç malzemelerine de evde ne bulduysam kattım şeklinde karar verdim neredeyse.
İtiraf etmek gerekirse yapar yapmaz yemeye başladığımızda yine olmamış bu demiştik. Ama dolapta bekleyip soğuduktan sonra tadına baktığımızda yanıldığımızı gördük. Tam tadını almış, kıvamına gelmişti. Bu yüzden sakın ha acele edip soğumadan yemeye kalkmayın.
Afiyetle kalın...