Malzemeler:
Soslu et için;
600 g kuşbaşı et,
1 adet orta boy soğan,
1 adet büyük boy domates,
1 silme yemek kaşığı salça,
1 silme tatlı kaşığı toz biber,
1 tutam karabiber,
1 tutam kimyon,
Tuz,
1/2 çay bardağı sıvı yağ,
4 su bardağı sıcak su.
Patlıcanlı püre için;
5 adet patlıcan,
1 su bardağı su,
1 su bardağı süt,
4 yemek kaşığı un,
1 yemek kaşığı tereyağ,
1 su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri.
Hazırlanışı:
www.kevserinmutfagi.com/hunka...
Daha önceki yazılarımdan birinde beğendili tavuk mu?, tavuklu Beğendi mi?, Beğendi diye birşey var mı? tartışmalarını yapmıştım. Neyse ki bu tam manasıyla Hünkar Beğendi olduğu için kafamdaki soru işaretleriyle canınızı sıkmayacağım tekrar:) Bunun yerine Hünkar beğendinin geçmişi hakkında ilginç bir bilgi vereceğim. Ben de henüz yeni öğrendim bunu ve tabiri caizse dumur oldum.
Ben kendimi bildim bileli yemeği beğenen hünkarın Osmanlı padişahlarından biri olduğunu zannediyordum. Meğer öyle değilmiş. Hünkar beğendi ilk defa İstanbul'a Sultan Abdülaziz'i ziyarete gelen Fransız İmparatoriçesi Eugenie için Dolmabahçe Sarayının mutfaklarında pişirilmiş. Aslında hünkar değil imparatoriçe beğenmiş yemeği. Ama iyi ki hünkar demişler kadına yoksa mutfağımızda imparatoriçe beğendi diye bir yemek olacaktı:)
Bu ziyaret sırasında Abdülaziz ve Eugenie'in bir aşk yaşadığı da söylenmektedir. Abdülaziz ve Eugenie ilk defa Eugenie'nin istanbul ziyaretinden 2 yıl önce Paris'te tanışmışlar. Abdülaziz Eugenie'i görür görmez aşık olmuş ve Paris ziyareti boyunca ondan başka hiçbir şeye bakamamış rivayete göre. Eugenie de güzelliği dillere destan bir hatunmuş o zamanlar.
İki yıl sonra Eugene Süveyş Kanalı'nın açılışı için Mısır'a giderken İstanbul'a uğramış. İstanbul'a gelir gelmez Abdülaziz Eugenie'i hediyelere boğmuş. Eugenie Beylerbeyi Sarayında ağırlanmış. Yine rivayete göre 17 Ekim gecesi herkes uyuduktan sonra Abdülaziz Eugenie'in Beylerbeyi Sarayındaki odasına gitmiş ve bütün geceyi orada geçirmiş. Bu kaçamak gizli kalmayı başaramamış ne yazık ki. Tüm İstanbul bu dedikoduyla çalkalanıyormuş. O kadar ki Sultan Abdülazizin annesi Pertevniyal Valide Sultan Eugenie'i bizzat ziyaret ederek "senin kocan yok mu? Ülkene dönsene sen." diye çıkışmış.
Daha fazla ileri gidememiş zaten bu aşk. Abdülaziz tahttan indirilip öldürülmüş, Eugene de kocasıyla birlikte sürgüne gönderilmiş. Ancak 1911 yılında yani Eugene 85 yaşında iken İstanbul'a bir ziyaret daha gerçekleştirmiş ve bu ziyaret sırasında Abdülaziz'in oğlu Yusuf İzzettin Efendi ile görüşmüş, Beylerbeyi Sarayını ziyaret etmiş. Bu ziyaret dedikoduları daha da güçlendiriyor olmasına karşın kesin kanıtı olmayan şeyler her zaman dedikodudan ibarettir benim için.
Ama eğer bu söylenti doğruysa Eugenie'in önüne ne koysan beğenirmiş o zaman zaten bence:) Aşık kadının gözü yemek mi görür. Neyse ki bu lezzetli yemeği pişirmişler de adının hakkını vermiş:)
Daha önce ünlü bir otelin restoranında yediğim hünkar beğendinin etleri benim pişirdiğim şekilde bol soslu değil aksine tamamen sossuzdu neredeyse. Az salça ve soğanla sotelenmişlerdi sadece. Tek başına yenemeyecek kadar kuru olmuştu açıkçası. Bana göre et böyle hafif sulu olacak ki hem kendi dışında hafif bir aroması olsun hem de boğazından geçsin insanın. Siz de kendi damak zevkinize göre suyunu çektirebilirsiniz sosun. Bir de eğer düdüklü tencerede pişirmiyorsanız etinizi su miktarını biraz daha arttırın ve kısık ateşte tencerenin kapağı kapalı olarak pişirin. Hepinize afiyet olsun...