Sözler e sular geçti böyle buzla buhar arası e kısa bir yazken o niçin hala bitmiyor durmuş bir vakit bende sisli gece yarısı çektirdiğin fotoğraf nede...
Sözler e sular geçti böyle buzla buhar arası e kısa bir yazken o niçin hala bitmiyor durmuş bir vakit bende sisli gece yarısı çektirdiğin fotoğraf neden hiç konuşmuyor
geç kaldık ve yanlışları güzeltemedik erken varsak doğrular bakışı yakacaktı çok sarhoştum yani hak ettim yaşamayı evden kaçmıştım eve tuza yara saçmıştım bütün randevulara düzenli olarak geç kalmakta haklıydım gök bana göre değildi yeri zaten hiç sorma gök de kendine göreydi yerde zaten hiç durma çıktım bir kapısını bulup yaşadıklarımdan vardım ki seni sevdim seni sevdim evler arasından bir evdin
döndüm ve dönüşümle düştü aniden dekor sen yükseldin elinde kara bir kalem vardı say ki her yanım ihanet kadar yazdı ve çeşitli organlar olarak insanı yar eden vardı var eden vardı aşkı kelebek küllerinden bir şaraba yazarak
okumak budur yani yağmur bekleyen toprağın durmaksızın kuruması sana çok şeyler anlatmak istemem kendi sesime kavuşasım kadardı senaryo gereği doğdum çocuklarım oldu her an ölebilirler bel bağladım kimyaya kendimi siyah elbiseler içinde buldum hiç durmadan bir kızıla bakarken durdum binlerce sene kendime ki ağlarım anam babam diyorum her an ölebilirler
ölsünler ne çıkar en çok her boşluğu dolduran bir keder çıkar allah kimseyi ölümden korumasın ölüm olmasa bu rezil hayatın suyu çıkar sen de gidip öldün ama kalıp öldürüyorsun ben de kalıp ölüyorsam senin dirinledir bu bu kadardır işte ne kadar dersek o kadar olan hayat herkes ölür gider biz yaşayıp kalırız öyle bir kalırız ki kadraj dağılır ve dünya birer diri olarak bizi kabul edemez yaşamak budur herkes giderken kalmak zorunda kalmakla beraber kalmak kadar kahpe ve yalan kadar başımızın üstünde yeri var
hayatımın rolünü oynadım başrolde sen de vardın e fırtınaydı ama o saçlarınla birlikte e güneşlere yandık var mıydı hiç hatırım avluda oturmuştuk ellerin ellerimde sana bir ara aklımda kalanları anlatırım