Manisa'da geçirdiği bel fıtığı ameliyatı sonrası felç kalan ve doktorların 'yürüyemezsin' dediği Berrin Akduman (56), yatalak gelip şifa bulduğu...
Manisa'da geçirdiği bel fıtığı ameliyatı sonrası felç kalan ve doktorların 'yürüyemezsin' dediği Berrin Akduman (56), yatalak gelip şifa bulduğu Spil Dağı eteklerindeki Ayvacık Mahallesi'nin 3 dönemdir muhtarlığını yapıyor.
Manisa'da yaşayan evli, iki çocuk annesi Berrin Akduman, 19 yıl önce geçirdiği bel fıtığı ameliyatının ardından yatalak kaldı. 4 yıl yatağa bağımlı kalan Berrin Akduman, eşi Cumhur Akduman ile birlikte ata toprağı olan Spil Dağı Milli Parkı içindeki 1000 metre rakımdaki kırsal Ayvacık Mahallesi'ne taşındı. Doğayla iç içe yaşamla birlikte yaraları iyileşen Akduman, önce emeklemeye, daha sonra tekerlekli sandalye kullanmaya başladı. Azmi ve köylülerin yardımıyla da ayağa kalkmayı başaran Akduman, artık koltuk değnekleriyle yürüyor.
'MAHALLE ŞİFALI KÖY OLARAK ÜNLENDİ'
Doktorların 'yürüyemezsin' dediği mahalle muhtarı Berrin Akduman'ın yaşadığı olayın ardından mahalleye Türkiye'nin birçok yerinden insan geldi. Kanserli hastalara da iyi geldiğine inanılan mahalle, 'şifalı köy' olarak ünlendi. Daha önce 5-6 kişinin oturduğu mahallenin hane sayısı 50'ye, nüfusu ise 100'e çıktı. Doğal yaşamı ve temiz havasıyla hastaların şifa kaynağı olan köye bir gelen, bir daha ayrılamıyor. Zor ve sıkıntılı bir süreçten geçtiğini söyleyen Akduman, "2001 senesinde talihsiz bir olay yaşadım. Özel bir şirkette muhasebe müdürlüğü yaparken, bel fıtığı ameliyatı sonrasında felç geçirdim. Uzunca bir süre yatağa bağımlı kaldım. Yatak yaraları ve bez yaraları beni çok üzdü. Havadar olduğu için yatak ve bez yaralarım burada iyileşti. Eski evimizde oturmaya ve emeklemeye başladım. Ailem ve bütün köylüm çok büyük destek oldu ve hepsi arkamdaydı. Henüz 37 yaşında ve çok gençtim. Çok sıkıntılı bir süreçti. Ama ben hiçbir zaman beynimde yatalak kalacağımı kabul etmemiştim. Doktorların ‘yürüyemezsin' demesine rağmen ben her zaman yürüyeceğim ve bunu başaracağım dedim. Hakikaten başardım. Yer ve mekan çok önemli" dedi.
Akduman, sağlığına kavuşmasının sırrını "Belki de benim şansım ata topraklarımın havası ama en büyük şansım da beynimde bitirmiş olmam" diye açıklıyor.
'MAHALLENİN HAVASI İYİLEŞMEME KATKI SAĞLADI'
Akduman, mahallenin havasının iyileşmesinde olumlu anlamda katkı sağladığını belirtip, "Tekerlekli sandalye sürecinde, muhtarımın birinci azasıydım. Onlar kaza geçirdi ve muhtarlık bana kaldı. İlk muhtarlığıma tekerlekli sandalyedeyken başladım. Köylüye ahde vefa borcum var. Çünkü yatalak olduğum süreçte bana çok yardımcı oldular. Ailem gibi hiçbir şeylerini benden esirgemediler. Ben de onların Manisa'da elçisi oldum ve elimden geldikçe işlerini yaptım. Yatalak geldiğim köye muhtarlık şansını bana verdiler. 3 dönemdir muhtarlık yapıyorum. Buranın rakımı yüksek olduğu için sürekli hava ve oksijen sirkülasyonu olan bir yer. Endemik bitkiler açısından çok zenginiz ve ekolojik denge olarak çok iyiyiz. Sonra toprakla uğraşılarım başladı. Emekle sırasında topraktan aldığım enerji bana çok iyi geldi" diye konuştu.
Komşusu 89 yaşındaki Gülşen Mutlu, Akduman'ı, değneksiz görürken mutlu olduğunu dile getirdi. Mutlu, "Berrin'i ilk gördüğümde değneksiz bir yere basamıyordu. Şimdi onu bahçesinde değneksiz gördüğüm zaman mutlu oluyorum. Kendisi çok çalışkan biri" dedi.