Çanakkale’nin Bozcaada ilçesinde önceki gün Habbele Koyu’ndaki özel bir otelin inşaat faaliyetlerini haber yapmak için bölgeye giden gazetecinin ar...
Çanakkale’nin Bozcaada ilçesinde önceki gün Habbele Koyu’ndaki özel bir otelin inşaat faaliyetlerini haber yapmak için bölgeye giden gazetecinin aracının önü kepçelerle kapatılmıştı. Genç gazeteci yaşadığı o anları İHA’ya anlattı. Olay önceki gün Kuzey Ege’nin turizm merkezi olarak bilinen, sanatçıların, iş adamları ve pek çok ada sevdalısının uğrak yeri olan Çanakkale’nin Bozcaada ilçesinde meydana geldi. Haber yapmak için Bozcaada Habbele Koyu’na giden gazeteci Serkan İlik, koydaki özel bir otelin inşaat faaliyetlerini çektiği gerekçesiyle otomobilinin önü kepçe ile kapatılmıştı. Kepçe operatörüne çıkmak istediğini belirten İlik, ‘kepçe bozuldu’ cevabını aldı. Yaşanan gelişmeleri kamerayla saniye saniye kayıt altına alan gazeteci Serkan İlik, daha sonra Habbele Koyu’na gelen otel yetkililerine çıkmak istediğini belirtse de tartışma kısa sürede büyüdü. Daha sonra olay yerine jandarma ekipleri çağrıldı. Jandarma ekipleri gelince kepçe yol ağzından çekildi. Yaşanan gelişmeleri kayıt altına alan gazeteci Serkan İlik ve inşaat yetkilileri birbirlerinden karşılıklı şikayetçi oldu. “Hukuk önünde bedel ödemeleri için adli süreci takip edeceğim” Yaşanan gelişmeleri İHA muhabirine anlatan Gazeteci Serkan İlik (35), “Aylardan beri orada gabion duvar izni altında doğa katliamı olduğu iddia ediliyordu, bununla ilgili adadaki çevre örgütleri zaman zaman protestolar gerçekleştiriyordu. 2 gün önce de protesto yapılınca, ben de dün oraya çekim için gittim. Arabamı da kamuya ait olan, otele ait olmayan yolun girişine park ettim. Bu esnada çekim yapmamamı söylediler. Basın kartımın olup, olmadığını sordular. Çekimi tamamladıktan sonra aracımı alıp, dönecektim. Arkadan gelen kepçe, aşağıdaki gabion duvar kısmına girip, kepçenin girmesini istedi. Ben de söylediklerini yaptım. Ancak kepçe ve daha sonra sahilden gelen iş makinası aracımı kapatacak şekilde durdular ve ‘araç arızalandı’ diyerek benim geçişime izin vermediler. O esnada üzerime de yürüdüler. Ben bu sırada jandarmayı aradım ve kısa sürede geldi. Jandarmanın gelmesiyle ‘arızalandı’ denilen 2 iş makinası aracımızın arkasından çekildi ve çıkmama izin verdiler. Ben de kendilerinden şikayetçi oldum. Bundan sonra davanın ve orada yapılan doğa katliamının takipçisi olacağım ben de. Benim şahsıma değil, basına ya da herhangi bir vatandaşa yapılamayacak uygulamanın hukuk önünde bedel ödemeleri için adli süreci takip edeceğim” dedi.
