17 Mayıs 1998 tarihinde İsmailağa Camisi İmamı Ali Muratoğlu camide öldürüldü. Görgü şahitleri uzun boylu sarışın ve takkeli bir gencin camiden...
17 Mayıs 1998 tarihinde İsmailağa Camisi İmamı Ali Muratoğlu camide öldürüldü. Görgü şahitleri uzun boylu sarışın ve takkeli bir gencin camiden koşarak çıktığını ve sadece oraları iyi bilenlerin girdiği bir sokağa girerek izini kaybettirdiğini söyledi. Katil bulunamadı ancak Bölgede seri cinayetler zinciri de başlamış oldu. Biriyle bağımsız 3 cinayetin sonunda Ufuk Salih Hantal 2001 yılında yakalandı. Verdiği ifade polisin dahi tüyleri diken diken etti. Ufuk Salih Hantal’ın ifadesi şu şekildedir ; İlkokul yıllarımdan beri evde yalnız kaldığımda ,kendilerine inşirah kabilesi diyen cinni bazı varlıklar gelir ve beni yönlendirirlerdi. Çok çaresini aradım ancak bulamadım. Bir gün camide imam Ali Muratoğlu’nun yanına gittim . Hocam cinlerin musallatına uğradım bana yardım edin dedim. Ama o yüzüme bakarak güldü ve cevap vermedi. Bir süre sonra yine camide vaaz sırasında evime gelen inşirah kabilesi cinlerini onun yanında gördüm. Bu küçük boylu cinler, onun omzunda yanında duruyordu. Bir yandan bana bakıp gülen bu cinler bir yandada Ali hocaya kızıyor onu küçümseyici hareketler yapıyordu. Koşarak eve döndüm yüzümü yıkadım . Bismillahh keçi şeklinde bir cinni karşımda hocayı öldürürsen seni Allahın izniyle rahat bırakırız diyordu. Birkaç gün sürekli namaz kıldım evden çıkmadım ama inşirah kabilesi cinleri beni rahat bırakmadılar. Bir gece seslere uyandım. Evimin ortasında cinler daire olmuş gülüpeğleniyorlardı. Artık dayanamaz oldum. O gün camiye giderek imamın yalnız bir anında Allahu ekber diye bağırarak onu öldürdüm. Cinler uzun müddet bana gözükmedi sanki gerçekten peşimi bırakmışlardı. Ta ki bir yıl sonra Ahmet Kurt isimli eski bir arkadaşımla karşılaşana kadar. Israrları üzerine evlerine ziyarete gittim. Çarşaflı bir kadınla evlenmişti. Eve girdiğimde içimi bir korku kapladı. Heryere nazar boncuğu asmışlardı. Başlarda önemsememeye çalıştım. La ilahe illalah , la ilahe illallahhh karsını görür görmez dilim tutuldu , ayakları tersti. Ahmet birden kolumu tuttu ve bana kızarak eğer birine söylersen sana onları musallat ederim dedi. Korkarak oradan kaçtım. Fakat Ahmet’in bana cinleri musallat edip eski günlerime dönmekten korktuğum için ertesi gün kapısının önünde onuda öldürdüm. 1 yıl geçti ve hiçbir şey olmadı. Allahııım tam rahatladım derken. Evimde inşirah kabilesi tekrar beliriverdi. Evimin ortasında küçük boylu bu cinler daire olmuş gülerek dönüyorlardı. Bazılarınında ev arkadaşım Ömer’in odasına girip çıktıklarını gördüm. İçimi bir şüphe kapladı. Ertesi gün Ömer evden çıktığında onun odasına girdim. Gördüklerim aklımı başımdan aldı. Hayvan pisliği içinde kuran kerimler . İsmimin yazılı olduğu yanmış kağıtlar vardı. Kesilmiş domuz ayaklarına benim saçlarım bağlanmıştı. Herşeyin sebebinin en yakınımdaki kişinin bana yaptığı büyü olduğunu anladım. Ömeri bekledim eve gelince onuda öldürdüm. La ilahe illallah .. o günden sonra hiçbir cinniyi görmedim
