Tek Plan Kaldı! Doların Üzerine Çizdikleri Her Şeyi Gerçekleştirdiler! Şimdi Sıra  O Planda!

???? İnsan sevmeyen ekonomik sistemi tüm insanlığa yaşatıyorlar!
Artık sonuna geldik !
???? Doların üzerindeki Piramitin ortasında boş bırakılan bir alan var!
???? Bereket neden ortadan kalktı !
Ve nasıl canlandırılır ?
???? 5000 yıllık bir çabanın sonucunda Ekonomi bugün böyle oldu !
???? Ekonominin düzelmesini birinci koşulu emaneti ehline vermektir !
???? Katip Çelebi’nin Kanuni Sultan Süleyman’a verdiği kitapta devlete öyle eleştiriler vardı ki !
Ama Kanuni hepsini okudu ve gereğini yaptı !
İçinde yaşadığımız ekonomik düzen, tarih boyunca gelişim gösteren pek çok sosyo-ekonomik yapıdan etkilenmiş ve günümüze kadar evrilerek gelmiştir. Tarihteki ilk büyük uygarlıklardan bu yana ekonomi, insan hayatının merkezinde yer almıştır. Toplumların kaynaklarını verimli bir şekilde kullanması, üretim ve tüketim dengesini sağlaması, her dönemde kritik bir konu olmuştur. Ancak bugünkü dünyada ekonomik sistem, insan odaklı değerlerden uzaklaşarak daha çok çıkarlar üzerinden işlemektedir. Bu süreç, aslında yüzyıllardır süregelen bir yapı taşları dizilimiyle inşa edilmiştir. İnsan sevmeyen ekonomik sistemi tüm insanlığa yaşatıyorlar! Artık sonuna geldik !
Ekonomik yapının bu hale gelmesinin kökeninde, gücün ve sermayenin belirli bir kesimin elinde toplanması yatmaktadır. Bunu homojen bir şekilde yaymayı değil de bir kesimin eline gücü verekek yaptığınız zaman toplumun genelinde huzursuzluk hakim olur. Güç ve servetin merkezileşmesi, bireyler arasında derin eşitsizlikler yaratır. Üstelik bu merkezileşme sadece ekonomik gücü değil, aynı zamanda politik gücü de belirli bir kesimin eline bırakmaktadır. Bu durum ise, insanlığa karşı sorumluluk duygusu taşımayan bir sistemin ayakta kalmasına neden olur.
Bereket neden ortadan kalktı ! Ve nasıl canlandırılır ? Ekonomik adaletin sağlanamaması, bereketin azalmasına da sebep olmuştur. İnsanların birbirlerine güven duygusunu kaybettiği bir ortamda, ekonomi de kendine zarar vermeye başlar. Toplumda sevgi, güven ve dayanışma gibi değerler ekonomik ilişkilerle iç içedir. Bu değerlerin kaybolması, bireylerin kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmesine yol açar. Geçmişte toplumlarda görülen bereket, aslında bu değerlerin bir yansımasıydı. Ekonominin canlılık gösterdiği dönemlerde de toplumlar bir arada ve dayanışma içinde oldukları dönemlerdir. Ne zaman ki insanlar daha da bencil olmaya bireysel hırslarının kurbanı ollmaya başladılar bu durum toplumlardan bereketi de alıp götürdü. 5000 yıllık bir çabanın sonucunda Ekonomi bugün böyle oldu !
Ekonomik düzendeki bu bozulma, ekonomiyi yönetenlerin emaneti ehline verme ilkesinden uzaklaşmalarıyla daha da derinleşmiştir. Emaneti ehline vermek, bir sorumluluğun en yetkin kişilere verilmesi anlamını taşır. Ancak bugün, çoğu zaman liyakat yerine kişisel çıkarlar ve bağlantılar ön plana çıkmakta, yetkin olmayan kişiler önemli görevlerde bulunmaktadır. Bu durum, toplumun genel çıkarlarına zarar verirken, ekonomik yapıyı da zayıflatır. Ekonominin düzelmesini birinci koşulu işte bahsettiğimiz emaneti ehline vermek ilkesinden geçer, diyor Ömer Faruk İspir. Tarihte bunun örnekleri de bulunmaktadır. Katip Çelebi gibi düşünürlerin uyarıları, toplumun refahını sağlamak adına devlete yöneltilmiş eleştiriler olarak değer kazanmıştır. Bu eleştiriler, doğru kişiler tarafından dikkate alındığında toplumun yararına sonuçlar doğurmuştur.
Geçmişte, devlet adamlarının eleştirileri dikkate alarak hareket etmesi, ekonomik düzenin sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşırdı. Örneğin, Osmanlı döneminde Kanuni Sultan Süleyman’ın devlet idaresinde adalet ilkesini ön planda tutarak eleştirileri göz ardı etmemesi, devletin uzun süre istikrarını korumasına katkı sağlamıştır. Katip Çelebi’nin Kanuni Sultan Süleyman’a verdiği kitapta devlete öyle eleştiriler vardı ki ! Ama Kanuni hepsini okudu ve gereğini yaptı !Bu anlayış, aslında devletin temel taşlarından biri olan “emaneti ehline vermek” ilkesini uygulamaktı. Günümüz ekonomisinde de bu ilkenin yeniden hatırlanması ve liyakate dayalı bir sistemin kurulması, toplumun refahını artıracak önemli bir adımdır.
Ekonomiyi insan merkezli bir hale getirebilmek için, bireylerin çıkarlarına odaklanmak yerine toplumun genel faydasını gözetmek gerekir. Ekonomik düzeni yeniden yapılandırmak, gücün ve servetin belirli kesimlerde değil, tüm topluma yayılmasını sağlamaktan geçer. Ekonomik adaletin sağlanması, toplumun huzuru ve refahı açısından önemlidir. Bu sağlanmadığı sürece, ekonomik büyümenin etkileri sınırlı kalacak ve toplumlar arası huzursuzluklar artacaktır.