Başbakan Yardımcı Mehmet Şimşek, başkanlık sistemi için ilk defa tarih verdi, "Önümüzdeki senenin ilk ...
Mehmet Şimşek Başkanlık İçin Tarih Verdi
Başbakan Yardımcı Mehmet Şimşek, başkanlık sistemi için ilk defa tarih verdi, "Önümüzdeki senenin ilk veya ikinci çeyreğinde hayata geçirebilelim" dedi
Başbakan Yardımcı Mehmet Şimşek, "Koalisyon hükümetleri çok fazla krize yol açtı. O yüzden bu başkanlık sistemi ile ilgili takıntı kişisel bir hırs değil. Türkiye'deki siyasi sistemi düzeltmekle ilgili. Böylelikle idaredeki istikrar sürdürülebilir olsun" dedi. Şimşek, "Aslında çok önemli bir reform olacak ve umuyoruz ki önümüzdeki senenin ilk veya ikinci çeyreğinde hayata geçirebilelim" diye konuştu.
BAŞKANLIK SİSTEMİNİ ANLATTI
Başbakan Yardımcı Mehmet Şimşek, "20'nci Uluslararası İş Forumu"na katıldı. Başbakan Yardımcısı Şimşek, burada bir konuşma yaparak, "Türkiye bir başkanlık sistemine geçmek istiyor. Bunun sebebi istikrarı sağlamak" dedi.
Şimşek, "Koalisyon hükümetleri çok fazla krize yol açtı. O yüzden bu başkanlık sistemi ile ilgili takıntı kişisel bir hırs değil. Türkiye'deki siyasi sistemi düzeltmekle ilgili. Böylelikle idaredeki istikrar sürdürülebilir olsun. Çünkü başkanlık sistemlerinde kaç tane siyasi parti ya da aday yarışırsa yarışın sonuçta 1 kişi başkan olarak seçiliyor ve bu kişi ülkeyi beş sene boyunca yönetiyor. İşte böylelikle istikrar sağlanmış oluyor. Bu aynı zamanda siyasi temsiliyet anlamında adaleti sağlıyor. Bugün koalisyon hükümetlerine karşı olan korku Türkiye gibi ülkelerin parlamentoda temsiliyet için çok ciddi barajlar kurmasına sebep oldu. Ama başkanlık sisteminde bu eşikleri kaldırabilirsiniz çünkü bunlara ihtiyacınız kalmıyor. İşte bu yüzden Türkiye'nin başkanlık sistemi istemesinin en büyük sebebi siyasi istikrar ve parlamentoda adil bir temsiliyet olması. Aslında çok önemli bir reform olacak ve umuyoruz ki önümüzdeki senenin ilk veya ikinci çeyreğinde hayata geçirebilelim" dedi
"KIZGINLIĞIMIZA RAĞMEN, BİZ AB'YE KATILIM SÜRECİMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ"
Mehmet Şimşek, "Terör küresel bir sorun aslında nereden geldiği önemli değil. Etnik, dini mezhepsel sebepleri olabilir. Bizim öfkemiz, diğer ülkelerle söz konusu özellikle Avrupa ile ilgili ilişkilerde buradan geliyor. Onlar PKK terörünü, terör listelerinde yer almasına rağmen dikkate almıyorlar. Sonuç olarak bütün bu kızgınlığımıza rağmen, biz AB'ye katılım sürecimizi sürdüreceğiz. Neden? Çünkü bu hukuku güçlendirmekle, demokrasinin standartlarını artırmak alakalı ve kaliteli kurumlar inşa etmekle alakalı. Bütün bunlar zaten refah için, bolluk için gerekli olan temel unsurlar. Hukukun egemenliği olmadan, kaliteli kurumlar olmadan kalıcı bir refah elde edemezsiniz. İşte o yüzden bir kulübe girmeyle alakalı bir takıntı değil bu. Bu Türkiye'nin kendi dönüşümü ile alakalı. Siyasi, ekonomik ve sosyal anlamda. Çevremize baktığımızda AB hala en iyi referans olarak karşımıza çıkıyor. Bu meseleler söz konusu olduğunda en iyi ilham kaynağı. İşte bu yüzden de vazgeçmeyeceğiz. Genişleme politikalarına rağmen ve buradaki nihai oyuna rağmen Türkiye vazgeçmeyecek. Demokrasisini ve hukukun egemenliğini güçlendirmek için çalışmalarına devam edecek" diye konuştu.
"BİZ SADECE HUKUKUN EGEMENLİĞİNE ZARAR VERMEYE ÇALIŞANLARA KARŞI AŞIRI ÖNLEM ALIYORUZ"
Şimşek, "Türkiye'ye batı medyasının manşetlerinden bakacak olursanız böyle bir resim görmüyorsunuz. Biz sadece hukukun egemenliğine zarar vermeye çalışanlara karşı aşırı önlem alıyoruz. Ama bunu yaparken de hukuk kuralları çerçevesinde yapıyoruz. ve biz genişlemeye devam etmek istiyoruz, her türlü iş birliğine de açığız" diye konuştu.
